Monday, August 28, 2006

çimlere oturamıyoruz,kene var.kedileri sevemiyoruz kuş gribi var.gece yolda yürüyemiyoruz, kötülük var.sokakta müziğimizi son ses açamıyoruz, araba çarpar.evde son ses açamıyoruz, komşular çarpar=)ağlayamıyoruz,neden arayanlar var.gülemiyoruz, gocunanlar var.küfredemiyoruz etik var.sittirin hepsini yawww!!!sadece biz varız!dünya kirlense de inadına yaşamak lazım doyasıya.oyunlara aldanmamak lazım,kirlenmemek lazım, duygularını bağıra çağıra söylemek lazım.=)

Sunday, August 20, 2006

sıkıntılı bir gün, ama ardından güzel bir son ve dışarı çıkıyorum,gökyüzüne bakıyorum,havai fişekler patlıyor...binlerce renk!tesadüfler beni seviyor artık diye geçiriyorum aklımdan.hayatım boyunca tutmayan dileklerimi,çıkmayan fallarımı affediyorum.

??????

sahip olduğum hiçbirşey gerçekten benim değil.bu gerçekten böyle mi?bazen yabancılaşmak normal mi?şöyle 1-2 gün dalıp gittikten sonra kafanı kaldırdığımda herşey yabancı geliyorsa,ne hissetmeliyim?yıllarca aynı odada yaşamışsındır,ama bir bakarsın ki o oda sen değil,yabancısın oraya.ait olmak çok farklı birşey.kendini bir yere ait hissetmek.ve ben hiçbir yere ait değilim.ve sahip olduğum hiçbir şey gerçekten bana ait değil mi??

cos nothing ı have is truly mine

bazen size de olur mu bilmiyorum ama ben bi şarkıyı arka arkaya 100 kere dinleme kapasitesine sahibim.bir liste yapıp onu sabahtan akşama hatta diğer akşama kadar dinleyebilirim=)bu aralar 3 takıntı şarkım var.1.don't speak 2.seni düşünmek güzel şey 3.life for rent.life for rent in sözlerinden beğendiğim kısmını aldım.bu tamamı değil ama...çok güzel sözleri.

LIFE FOR RENT-DIDO(kiralık hayat)

[ But if my life is for rent and I don't learn to buy
Ama eğer hayatım kiralıksa ve satın almayı öğrenmiyorsam

Well I deserve nothing more than I get
O zaman sahip olduğumdan daha fazlasını hak etmiyorum

Cos nothing I have is truly mine
Çünkü sahip olduğum hiçbir şey gerçekten bana ait değil ]

I've always thought that I would love to live by the sea
Her zaman denize yakın bir yerde yaşamaktan hoşlanacağımı düşünmüşümdür

To travel the world alone and live my life more simply
Dünyayı tek başıma gezmeyi ve hayatımı daha basit yaşamayı

I have no idea what's happened to that dream
Bu hayale ne olduğu konusunda hiçbir fikrim yok

Cos there's really nothing left here to stop me
Çünkü burada gerçekten beni durdurabilecek hiçbir şey kalmadı

It's just a thought, only a thought
Bu sadece bir fikir, yalnızca bir fikir

Nakarat :
[ But if my life is for rent and I don't learn to buy
Ama eğer hayatım kiralıksa ve satın almayı öğrenmiyorsam

Well I deserve nothing more than I get
O zaman sahip olduğumdan daha fazlasını hak etmiyorum

Cos nothing I have is truly mine
Çünkü sahip olduğum hiçbir şey gerçekten bana ait değil ]

I've always thought that I would love to live by the sea
Her zaman denize yakın bir yerde yaşamaktan hoşlanacağımı düşünmüşümdür

To travel the world alone and live my life more simply
Dünyayı tek başıma gezmeyi ve hayatımı daha basit yaşamayı

I have no idea what's happened to that dream
Bu hayale ne olduğu konusunda hiçbir fikrim yok

Cos there's really nothing left here to stop me
Çünkü burada gerçekten beni durdurabilecek hiçbir şey kalmadı

It's just a thought, only a thought
Bu sadece bir fikir, yalnızca bir fikir

Nakarat
While my heart is a shield and I won't let it down
Kalbim bir kalkanken ve onu indirmeyecekken

While I am so afraid to fail so I won't even try
Başarısız olmaktan, denemeyi bile göze alamayacak kadar korkarken

Well how can I say I'm alive
Yaşadığımı nasıl söyleyebilirim

Saturday, August 19, 2006

Friday, August 18, 2006

kendimi külkedisi gibi hissediyorum!!

Wednesday, August 16, 2006

bugün böyleyim:!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!aşırı dozda uyarılmış gibi.havada gibi.yere düşücek gibi olursun da kalbini ağzında hissedersin ya.öyle işte.sanki bi kutu neskafe içmişsin gibi.sürekli telaşlı, huzursuz ama mutlu.hep mutlu.içinde pembe kurdeleler varmış gibi.birsürü pembe kurdele yutmuşsun gibi.gözünü kapadığında jimnastikçilerin kurdeleleri olur ya dalgalanır havada,onlar uçuyormuş gibi.mutlu gibi.yani mut um fazla kaçmış bugün=)güzel bi gündü=)böyle işte.güzel.hoş.boş.bol kurdeleli.bol pembeli.

Monday, August 14, 2006

ıronıc-alanis morisette

An old man turned ninety-eight
Doksan sekiz yaşına basmış bir adam

He won the lottery and died the next day
Lotoyu kazandı ve sonraki gün öldü

It's a black fly in your Chardonnay
Bu beyaz şarabında bir kara sinektir

It's a death row pardon two minutes too late
Bu iki dakika gecikmiş idam affıdır

And isn't it ironic...dontcha think
Ve bu ironik değil mi...sence de?

It's like rain on your wedding day
Bu düğün gününde yağmur yağması gibidir

It's a free ride when you've already paid
Sen paranı ödedikten sonraki bedava gezidir

It's the good advice that you just didn't take
Bu dinlemeyip geçtiğin iyi tavsiyedir

Who would've thought...it figures
İşe yarayacağını kim düşünürdü ki

Mr. Play It Safe was afraid to fly
Bay Tedbirli uçmaya korkuyordu

He packed his suitcase and kissed his kids goodbye
Valizini hazırladı ve çocuklarına elveda öpücüğü verdi

He waited his whole damn life to take that flight
Tüm kahrolası hayatı boyunca bu uçuşu beklemişti

And as the plane crashed down he thought
Ve uçak düşerken şöyle düşündü: '

Well isn't this nice...'
'Ne kadar güzel değil mi'

And isn't it ironic...dontcha think
Ve bu ironik değil mi...sence de?

It's like rain on your wedding day
Bu düğün gününde yağmur yağması gibidir

It's a free ride when you've already paid
Sen paranı ödedikten sonraki bedava gezidir

It's the good advice that you just didn't take
Bu dinlemeyip geçtiğin iyi tavsiyedir

Who would've thought...it figures
İşe yarayacağını kim düşünürdü ki

Well life has a funny way of sneaking up on you
Hayatın tuhaf bir hissettirmeden yanına sokulma tarzı var

When you think everything's okay and everything's going right
Herkesin iyi ve her şeyin yolunda olduğunu düşündüğün zaman

And life has a funny way of helping you out when
Ve hayatın tuhaf bir yardım etme tarzı var

You think everything's gone wrong and everything blows up in your face
Her şeyin ters gittiğini düşündüğün ve her şey yüzünde patladığı zaman

A traffic jam when you're already late Sen
zaten gecikmişkenki trafik sıkışıklığı

A no-smoking sign on your cigarette break
Sigara molandaki sigara içilmez levhası

It's like ten thousand spoons when all you need is a knife
Bu tek ihtiyacın olan bir bıçakken on bin tane kaşık gibidir

It's meeting the man of my dreams
Bu hayallerinin erkeğiyle yanışmaktır

And then meeting his beautiful wife
Ve sonra da onun güzel eşiyle

And isn't it ironic...dontcha think
Ve bu ironik değil mi...sence de

A little too ironic...and yeah I really do think...
Birazcık fazla ironik...kesinlikle böyle düşünüyorum...

It's like rain on your wedding day
Bu düğün gününde yağmur yağması gibidir

It's a free ride when you've already paid S
en paranı ödedikten sonraki bedava gezidir

It's the good advice that you just didn't take
Bu dinlemeyip geçtiğin iyi tavsiyedir

Who would've thought...it figures
İşe yarayacağını kim düşünürdü ki

Life has a funny way of sneaking up on you
Hayatın tuhaf bir hissettirmeden yanına sokulma tarzı var

Life has a funny, funny way of helping you out
Hayatın tuhaf, tuhaf bir yardım etme tarzı var

Helping you out
Yardım etme!!!!!
evden dışarı çıkmak istemiyorum.evde bişi yapmak istemiyorum.bööyle oturayım kim msn e girmiş kim çıkmış onu izliyim.foto albümlerine bakayım...falan falan.müzik indirirken rakamların atışını izliyim.tv yi açıp bön bön bakıyorum dalıp gidiyorum.sonra bi kendime geliyorum zap yaparken alakasız bi programda kalmış.msn açık.ama konuşmak istemiyorum.garip yani.millet yazıyo öff diye cevap veriyorum.e salak kapat msn ii.olmaz.olmuyo. öyleyim bugün işte.bomboşum.çuval gibi hissediyorum kendimi yine.hiçbir boktan anlamayan yanlız bi çuval.yine başladım yani. belki de boşluktan oluyodur.veya 2-3 aydır normal beni kaybetmişimdir de geri dönüyorumdur belki=)bilmiyorum.yine bi garip moda girdim.hadi hayırlısı.altından ne çıkar bilemem.

Tuesday, August 08, 2006

"şu adam ölse de ev bize kalsa" der ama bu düşüncemizi tekrar gözden geçiririz."evet ama ölürse emekli maaşını kaybederiz" deyip hemen başka bir karar alırız. "ölmesin" deriz.sonra bu düşünemizden korkarız ama artık çok geçtir, o dşünce ete kemiğe bürünmüştür, geri alınamaz. tabi düşüncemizin açığa çıkmaması,kişisel arşivimizde, gizli bölmelerimizde, dokunulamazlar arasında kalması, bizi kurtarır, biraz da rahatlatır.sana tekrar söylüyorum:sonsuza dek doğallığı, özgünlüğü yok ettik.samimiyet kalmadı.ince hesaplar herşeyi rezil etti.tamam başka türlü olmaz, biliyorum. meşhur kendini koruma içgüdüsü seni önlem almaya zorlar. ama tanrı aşkına, bizler o içgüdününsaflığını bozduk, çarpıttık, aldattık."
KIZILA BOYALI SAÇLAR-KOSTAS MOUSELAS

Monday, August 07, 2006

bütün kızlar toplanamıyoruz malesef

sabah saat 9 ve bütün gece kabuslar görmeme sebep olan arkadaşım duyguya burdan teşekkür ediyorum.duygu benim hazırlıktan arkadaşım, bilmeyenleriniz varsa.dün sinirliymiş biraz.ben de msn de ona bi ortak arkadaşımızla ilgili birşey söyleyecektim."Merhaba naber?" dedim.sinirliyim dedi.bir arkadaşıyla kavga etmiş."Anlatsam da dinlemezsin ki" dedi."Sen beni hiçbir zaman dinlemedin" dedi, başladı konuşmaya.ben ona sürekli laf sokmuşum beraber olduğumuz süre boyunca.onu yok saymışım,haksızlık yapmışım.ben samimiyetsizmişim.Açık, herşeyi söyleyen samimi insanları sevmiyormuşum ki ben bu kızla sadece 6 ay gibi bir süre beraber olmama rağmen bütün yakın dostlarımı tanıştırdım, onu tanımaya çalıştım, dinledim...falan falan. Beni dinlememekle suçlayan insan da şunu yaptı bana: ben hayatımın en büyük kavgasını etmişim, geldim anlatıyorum gözlerim dolu dolu ve şiş 2 gün hiç durmadan ağlamışım. Suçluyum bu kavgada. Anlattım anlattım bitti ve bana önce ee kendin ettin kendin buldun bakışı attı. Sonra da" amaan boşver 2 gün sonra bunlar çok komik gelecek. Bak ben bir Maltalıyla tanıştım onu anlatayım sana"dedi. O olay üzerinden tam 1 yıl geçti ama hala bana komik gelmiyor=)işte ben içimdekileri söylemeyip tüm suçlamalara eyvallah dediğim için bunlar geliyor başıma sonra da bütün gecemi mahvediyor, uykum kaçıyor. Yine söylüyorum, Duyguya da söyledim. Ben bir daha kız arkadaş edinmeyeceğim! O da sorun sende dedi. Evet bende sorun. 4mükemmel dostum olduğu için(kız) herkesi onlarla karşılaştırıyorum. Onlar gibi mükemel olmasını bekliyorum. Yüzeysel geçmiyorum. Evet arkadaşlar sorun bende. Kızsanız gelmeyin mümkünse. Denedim.anlaşamıyoruz!!!

Thursday, August 03, 2006

yarın benim için önemli bir gün.doğum günüm.ama eskisi gibi değil artık.heyecanlanmıyorum bile.eskiden 1hafta öncesinden söylenmeye başlardım.milletin başına kakardım.ama bu yıl böyle değil.aslında açıkça söyleyebilsem hissettiklerimi...ama kendime bile söyleyemiyorum ki.hatırlamak istemiyorum.kendimi cezalandırsam,bu doğum günümde kimse beni hatırlamasa,kutlamasak...belki bu vicdan azabıdan kurtulurum o zaman.ama bunu haketmiyorum.geçmiş geçmişte kaldı ve onu unutmalıyız bazen.çünkü unutmazsak sürekli beynimizde döner içimizi kemirir.ben bu yıl geçmişteki tek büyük yanlışımı temizlemek için uğraştım.ve bana çok yardımcı oldular.sürekli anlayış gösterdiler.böyle oldukça ben daha çok üzüldüm.ama üzdüm.gerçekten üzdüm ve bunu bir daha asla yapmam.belki bu yazıyı onlar okumayacak.ama burdan onlara teşekkür etmek istiyorum ben.anneme ve babama.onlar gerçekten iyi birer model.hatta gördüklerim arasında en iyileri.onları çok çok çok seviyorum.işte bunları söylemek istedim.belki günah çıkartma.belki de size çocukça gelebilir ama ben böyleyim ve bunları yazmak istedim.hala çocuğum ben.ve galiba hep böyle kalıcam.hoş bundan pek de rahatsız değilim=)işte benim hem böylesine çocuk hem de böylesine büyük olmamı sağlayanlar onlar ve herşeyin en iyisini hakediyorlar.ama ben sadece onlara burdan teşekkür edebiliyorum şimdilik.ve bilmeyecekleri bir teşekkür.belki bir gün bu yazıları onlara da okutacak cesaretim olur.olsun.bilmeleri birşey değiştirmezdi zaten.onlar yine onlar olurdu ben yine ben olurdum.bizde teşekkürlerin,özürlerin geçerliliği yoktur çünkü.sadece davranışlar vardır.davranışlar senin teşekkürün ve özründür.ve bence bu en doğrusudur.mesela herzaman demişimdir, seni seviyorum demek sevgi belirtisi değildir bence.seni seviyorum demektense öpmeyi tercih ederim=))bana bunu öğrettiler ve ben de davranışlarımla hep göstermeye çalıştm insanlara sevgimi.seni seviyorum demedim veya en yakın arkadaşımsın sen,kankamsın demedim.öyle davrandım sadece.ama yine de bunu duymak isteyen varsa gelsin.söylerim=)gocunmam.ama ne kadar etkisi olur bilemem=)işte böyle.ben böyleyim ve beni böyle sevenlere teşekkür etmek istedim bu doğum günümde.ben bir hediye veriyim dedim.benim sevgim hediyeyse sizin için, tüm sevgim sizinle arkadaşlar.sizi çok seviyorum.