Thursday, September 16, 2010

eskişehir.eylül.2010

Bu şehir beni sevmiyor. Ya da İzmir tehdit ediyor "o benim kızım, ona yn gözle bakma" diye. Ya da ben sadece bir boşluk doldurmaya çalışıyorum bu şehirle. O da içi acıya acıya reddediyor beni her seferinde.
Bir nedene ihtiyacım var kaçıp gitmek için. Uzaklaşmak için. Hayat bana neden vermiyor. Neden "neden" istediğimi sorgulamak dışında bir bok yaptığı yok. Hayat bana kediler veriyor beni seven, huzurlu, yumuşacık kediler...
Bildiğin tek şeyi yap sen dercesine. İşinde başarılı, işini seven ama sıkılmış bir ayakkabıcı gibiyim. Her dükkanı kapatmaya yeltendiğimde bir çift ayak görüyorum eşikte beni bekleyen. Erteliyorum kararlarımı, sevdiğim iş üstüme yapışıyor, gocunmuyorum.

No comments: