Monday, September 20, 2010

Halbuki ben severdim insanları, evimi, sokakları...
İrdelemeye başladı insanlar; neden evdesin, neden sokaktasın, neden onu seviyorsun, neden herkesi seviyorsun, neden her şeyi seviyorsun??? Bir süre sonra nedeni olmasa da söylenecek nedenler bulduk hepimiz. Doğallık yine bozuldu. Sokaklar yine huzursuzluk doldu. Evler zaten huzursuzdu. İnsanlara baksan, onlar kusursuzdu. Kızgın, hırslı ve kusursuz... Çünkü kusursuzluğun tanımını yine onlar yazmışlardı. Neden o para hep onun oluyordu da diğerinin olmuyordu? Güzeller salaktı, salaklar çirkindi. Karpuzu kestik, içi kelek çıktı. Misafirlere ikram ettik kaçtılar, bir daha bizi ziyarete gelmediler. Sallanan sandalyemiz bize kaldı. Oh yaşasın yalnızlık! Yaşasın kusurlu huzur!

No comments: